TUİK verilerine göre ülkemizde yaşam süresi son 19 yılda 7,5 yıl uzadı. Bu oran kimi ülkelerde daha da fazla. İnsanlık tüm zamanların en uzun ömür süresini yaşamaktadır. Peki, bu durum hem erkeklerin hem de kadınların üzerinde, görünüşlerinde de zamana meydan okuma baskısı oluşturmuyor mu?
Zamana meydan okumak… Daha genç görünmek… Bu kavramlar insanlığın varoluşundan bu yana süregelmiştir. Tıp alanında gerçekleşen gelişmelere bağlı olarak estetik uygulamalar da gelişmektedir.
Bugün artık kullanılan yeni anti-aging malzemelerle, doğallıktan ödün verilmeden daha, taze veya dinamik bir görünüme kavuşulabilmektedir.
Dolgu Uygulaması Nedir?
Kozmetik alanında yaşanan gelişmelerden en heyecan vericisi, enjekte edilebilir dolgu maddelerinde meydana gelmiştir. Enjeksiyonla uygulanan dolgu maddeleri, birçok farklı kozmetik uygulama için, hatta cerrahi olmayan yüz germe işlemi için de kullanılabilir. Dolgular, kırışıklıkları düzeltebilir, yanakları ve dudakları doldurabilir, hatta çok daha fazlasını yapabilir.
Dolgu malzemeleri ile yüzdeki derin kırışıklıklar ve çizgiler yumuşatılırken cilde hacim kazandırmak da mümkün. FDA onaylı bir jel olan hyalüronik asit ve enjekte edilebilir jel gibi dermal dolgu maddeleri, daha genç ve daha taze bir görünüme kavuşmak için yaşlanma belirtilerini azaltabilir. Yüz dolgusunda amaç, dudak dolgusu uygulamalarından farklı olarak, istenilen hacim artışından ziyade daha çok kişiye yaşlı bir görünüm veren çökük görüntünün giderilmesine, kırışıklıkların içlerinin doldurularak gerginlik kazanmasına ve sarkmaların dolgu ile sağlanan etki ile toparlanmasına yöneliktir. Yanaklar, elmacık kemikleri, nazolabial bölge, çene, kaş ortası gibi alanlar yüz dolgusunun kullanımına ihtiyaç duyulan bölgelerin başında gelir.
Dolgu maddelerinden en çok kullanılanın hyalüronik asit içeren (kalıcı olmayan) ürünler olduğunu söylemiştik. Bu madde su tutucu özelliğinden dolayı cilde hacim verir ve zaman içinde vücut tarafından metabolize edilerek atılır. Kalıcılıkları 6-12 ay arasında değişen dolgu maddeleri yüzün her bölgesine ve ellere uygulanabilmektedir. Hyalüronik asit dolguları uygulanacak bölgeye ve hacim kaybının derecesine göre farklılıklar gösterir. Göz ve ağız kenarları çizgilerinde akışkanlığı fazla olan maddeler, alın kırışıklıkları, kaşların arası, burnun alt köşesi ve ağız köşesi arasında kalan hafif kıvrımlarda ve dudak şekillendirmede akışkanlığı biraz daha yoğun maddeler, burnun alt köşesi ve ağız köşesi arasında kalan derin kırışıklıklarda ise akışkanlığı en yoğun dolgu maddeleri kullanılmaktadır.
İnsan vücudu hyalüronik asit üretir ve daha sonra onu kolajene dönüştürür. Bu nedenle, alerjik reaksiyon riski minimaldir. Bu ürünler, vücudun kendi kolajenini artırmaya da teşvik eder. Bu nedenle, enjeksiyon sonrası dolgu cilt tarafından emildikten sonra, faydaları gözlemlenmeye devam edilir. Çoğu dolgunun etkisi 6 ila 9 ay kadar sürer.
Hyaluronik Asit (HA) ve Dermal Dolgu maddeleri nelerdir?
Dermal dolgular genel olarak yüze ve bazen de vücuda hacim kazandırmak için kullanılan steril enjekte edilebilir maddelerdir.
Dermal Dolguların enjeksiyonu için en yaygın kullanım alanları şunlardır:
• Yüzdeki kırışıklıkları veya çizgileri azaltmak (gülümseme çizgileri, nazolabial kıvrımlar, sigara çizgileri, vb.)
• Dudaklara hacim kazandırmak,
• Hacmini kaybetmiş yanaklara veya göz çevresine uygulama,
• Çene, elmacık gibi yüz kontürlerinin vurgulanmasında