Boyun ve Dekolte
Boyun ve dekoltenin daha iyi görünmesini sağlamak için cerrahi uygulamaya ihtiyaç duyulmayan yöntemler de mümkün…
Boynunuz ve dekolte cildi hassas bir yapıya sahip olması nedeniyle bu bölgedeki incelme, sarkma ve belirgin kırışıklıklar gibi yaşlanma belirtileri çabucak kendini gösterir. Boyun ve dekolte bölgesindeki cildimiz yüz bölgesine göre daha ince bir cilt yapısına sahiptir. Yüz derisinden çok daha ince ve hassas olması nedeniyle her türlü hasara açıktır. Zamanla deri altındaki kas dokusu zayıflar enine ve boyuna kat yerleri, kıvrımlar, yatay ve dikey çizgiler oluşabilir. Bu bölge aynı zamanda yaşlanma belirtilerinin çok net bir şekilde ortaya çıkışına kadar fark etmediğimiz ve nemlendirici, güneş koruyucu gibi cilt bakım ürünlerini uygulamayı unuttuğumuz bir bölgedir. Boynumuz güneşten, duruş şeklimizden fazlasıyla etkilenir, uyurken bile boynumuz sürekli kıvrılır, katlanır, çeşitli şekiller alır.
Boyun ve Dekoltedeki Hasarlanma
Boyun cildindeki yaşlanmanın en belirgin iki sebebi kırışıklıklar ve güneşin zararlı etkileridir. Boyun derisi esnekliğini kolayca kaybeder ve yerçekiminin etkisiyle sarkmaya yüz tutar, boyun derisinin yüz ve dekolte bölgesindeki deriye göre daha ince olması nedeniyle, kolajen azalması boyun bölgesinde daha belirgin bir etkiye sahiptir. Cildin su tutmasını, elastik ve genç görünmesini sağlayan kolajen isimli bu temel proteininin azalması cildin kırışıklık, koyu renkli lekelenme, sarkma ve katlanmalarına karşı daha hassas olmasına sebep olur. Çene altındaki gevşeme ve yağ birikimi gıdı, gerdan oluşumuna yol açar. Boyunda fazla bir sarkma olmasa bile, çene altında birikim gelişirse sorun haline gelir, çünkü çene ile boyun arasındaki açı gençken diktir. Profilden bakıldığında net bir çizgi ile ayrılır. Ancak zamanla bu açı genişler, belirsizleşir, adeta düz bir çizgiye dönüşür. Bu görünüme ‘hindi boynu’ adı verilir. Zamanla sıkılığını kaybeden cilt boyun bölgesiyle birlikte, dekoltede de istenmeyen bir sarkma ve kırışıklığa da neden olabilir. Cerrahi uygulamaya gerek duyulmayan bazı yöntemlerle ve gelişen teknoloji sayesinde boyun ve dekolte bölgesinin görünümünü yenilemek ve gençleştirmek mümkün.
Boyun Gençleştirme
Botoks boyun ve dekolte bölgesindeki yatay ve dikey çizgilerin hafifletilmesi için yıllardır kullanılmaktadır. Yaklaşık 4-6 ayda bir kez yapılan botox uygulamasıyla daha iyi bir görünüm elde edilebilir. Bu işlem lokal anestezik krem kullanarak 5-10 dakikada tamamlanır. Özellikle yeni başlayan kırışıklıklarda gayet başarılı sonuçlar verir. Botox sayesinde çene daha belirgin hale gelebilir ve görünüm adamakıllı gençleşir. Boyundaki çizgilerin çok fazla derinleştiği durumlarda klasik yüz gerdirme ameliyatının daha uygun bir çözüm olduğunu söylemeliyim. Ameliyattan önce Botox ile ön hazırlık yapılabilir, böylece hasta ameliyattan estetik olarak ne beklemesi gerektiğini daha iyi anlamış olur. Dekolte bölgesinde ise mezolifting ve operasyonları arasında dolgu maddesiyle gençleştirme yöntemlerini tercih ediyoruz. Dekolte bölgesindeki deri elastikiyetinin kaybıyla oluşan sarkma ve ince kırışıklıkları özel maddelerle doldurarak daha gergin ve pürüzsüz bir bölge elde edilmesi mümkün. Dolgu ve mezoterapi özellikle kolajen kaybı ve baş eğme mimiği ile ortaya çıkan yatay boyun çizgileri, kolajen yapıyı oluşturan ve nem arttıran mezoterapi ve dolgu uygulamaları ile çözülebilir. Duruma göre botox yerine tercih edilmesi gereken bu yöntem sayesinde, kalın ve belirgin hale gelmiş çizgilerde asit bazlı dolgular, ince çizgiler için ise yine aynı baza sahip mezoterapi ürünleri çok olumlu sonuçlar verir. Yalnızca 15 dakika süren bu uygulamalarda yüzeysel anestetik ile ağrı oluşması engellenir. Dolgu uygulamasında 6-10 aya, mezoterapi uygulamasında ise 4-6 aya kadar sonuçlar muhafaza edilir
Lazer, Radyo Frekansı ve Ultrason Dalgaları
Dekolte ve boyun bölgesindeki sarkma ve kırışmalar için teknolojik gelişmeler bu bölgede oluşan sarkma ve kırışıklıkların ameliyatsız olarak lazer, radyofrekans ve ultrason cihazlarıyla tedavisine olanak sağladı. Hatta bu cihazlar ameliyatla elde edilen sonuçların, çok daha iyi hale getirilmesi ve iyileşme sürecini hızlandırmak amacıyla da kullanılıyor.
Ultherapy FDA tarafından sarkmış boyun ve çene derisi bölgesinde etkili, invasiv olmayan lifting yönteminde yüksek odaklı ultrason dalgalan ile cilt ve altındaki derin katmanlarda çalışılıyor ve hedef odaklı 60 ila 79 derece termik pıhtılaşma noktalan oluşturur. Mikro odaklı ultrason dalgalan doku kalınlıklarına göre 1,5-4,5 mm cilt kalınlıkları için tam olarak ayarlanabilir. Lifting etkisi, termik pıhtılaşma noktalarının kolajen kontraksiyonu ve denatürasyon sonucu oluşur. İki ila üç ay sonra ortaya çıkan ikinci lifting etkisi dokunun hedef odaklı yaralanmaya gösterdiği tepki sonucu oluşur. Vücuda ait yara iyileştirme mekanizması sayesinde, yeni kolajen ve elastin oluşur. Sarkan doku tekrar sıkılaşır ve gerginleşir. Çoğunlukla bir seans uygulanması yeterli olur. İşlem için yüze lokal anestezik krem uygulanması ve ağızdan ağrı kesici alınması hastada uygulama konforu sağlanır. Etkileri ikinci haftadan itibaren ortaya çıkmaya başlar. İşlemin etkileriyse yaklaşık iki yıl sürüyor.
VShape yönteminde kullandığımız radyofrekans ise cilt altı bağ dokusunu uyararak boyun bölgesindeki ince kırışıklıklar ve sarkmalar için sıkılaşma ve toparlanma etkisi yapar. Yaklaşık olarak 20-30 dakika süren ve 10 gün aralıklarla 5-6 seans uygulanması etkin sonuçlar için yeterli oluyor. Ağrısız olan işlem, anestezi gerektirmiyor ve kişi işlem sonrası hemen sosyal hayatına geri dönebiliyor. Etkileri uygulamadan hemen sonra hissediliyor. Kesin etki son seanstan altı hafta sonra gözleniyor. Kalıcılığı kişinin yaşı, genetik yapısı ve cilt bakımına göre bir, bir buçuk yıl sürüyor. Altı ayda bir, bir ya da iki seanslık ara uygulamalar yapılması sonuçların daha kalıcı olmasını sağlıyor.
ClearLift Lazer, cilde güç ve sıkılığını veren kollajen liflerini yeniden oluşturur. Ciltte, ince sütunlar halinde sorunlu alanları tarar, gözle görülemeyen mikroskobik küçük delikler meydana getirir. Cildi gerginleştirirken; kollajen ve elastin dokuyu, renk hücrelerini düzenler, cildin elastikiyetini arttırır, tonunu geliştirir. Cildinizde oluşan “lifting etkisi” tamamen kendi bünyenizden doğar. Klasik lazerlerden en önemli farkı, ciltte yara oluşturmaması ve iyileşme sürecinin çok süratli olmasıdır. ClearLift™ ile tatmin edici sonuçlar almak için 4-6 seanslık uygulamalar yeterlidir. Uygulamalar 7 ile14 günde bir yapılabilir. Seanslar 20 dakikadan fazla sürmez ve hemen normal yaşantınıza dönebilirsiniz. Hastalar genellikle ilk seans uygulamasından itibaren gelişmeyi gözle görebilirler.