Kadınların estetik uygulamalara başvurmasının iki nedeni var: Ya yüzlerinin beğenmedikleri bir özelliğini değiştirmek ya da zamanı geri döndürmek için. Dr.Buket Yıldırım her iki durumda da yüzünüzü yeniden şekillendirmenin mümkün olduğunu söylüyor ve en etkili uygulamaları anlatıyor.
“Yüzümü Sevmiyorum”
Dr.Buket Yıldırım “Yüzünün belli bir özelliğinden şikâyetçi olan hastaların büyük çoğunluğu, bu özelliği hayatı boyunca sevmemiş olan ve bu konuda artık bir şey yapması gerektiğine karar vermiş kişiler” diyor ve ekliyor: “Henüz yaşlanma belirtileri göstermeyen bu kişiler sevmedikleri özelliklerini değiştirmek için kozmetik işlemlere başvuruyorlar. Neredeyse tüm hastaların yüzünde dengesizlik vardır, asıl soru buna neyin sebep olduğu. Sebep ne olursa olsun, amaç bir denge ve uyum yaratarak ilgiyi hastaları rahatsız eden özellikten uzağa çekmek ve yüzün diğer bölümleriyle uyumlu olmasını sağlamaktır.”
Dr. Yıldırım, vücudumuzun farklı yerleri nasıl farklı biçimde yağlanıyor veya yağ kaybediyorsa, yüzümüzde de aynısının olduğunu söylüyor. “Yağ, yaradılış icabı yüzün farklı yerlerinde veya bölmelerinde bulunur. Yanak ortası ve gözaltında bulunan yağ dokusunun yüze şekil ve dolgunluk vermekte etkilidir. Bazı bölgeler yağ dokusunu korurken, yanak ve göz çevresi gibi bölgeler daha hızlı yağ kaybeder. Kemik yapısındaki değişikliklerle birlikte bu kilit bölgelerdeki yağ kaybı yaşlanma etkilerinin daha belirgin hale gelmesine neden olur.”
Peki, güzel ve çekici bir yüzün kriterleri nedir? Dr. Yıldırım “Orta yüz bölgesinde elmacık kemiklerinin belirgin olmas, elmacık kemiklerin hemen altından başlayan ve çene kemiğine doğru uzanan yanak bölgesinin ise daha çukur olması idealdir en azından pek çok hasta için” diyor. “Bu ince yanak alanının hemen altında ise daha çıkık ve belirgin bir çene kemiği orta yüz güzelliğinin tamamlayıcısı olarak kabul edilir. Yani elmacık kemiği ve çene kenarı birer tepe teşkil ederken arasındaki yanak bölgesi bir vadi özelliği taşır. Bu yüksek ve alçak alanların oluşturulması için dolgular kullanılabilir, yanaktaki yağ dokusu eritilebilir. Hangi işlemin hangi kişide doğru olacağına ise bilgisayarlı analizler ile belirlemek en doğrusudur.”
Daha İnce Yanaklar
Yanak bölgesindeki yağ dokusunu monopolar radyofrekans teknolojisi ile sarsarak parçalamak mümkün. Çok küçük yapılı olan kan, damar, sinir ve kemik hücreleri sarsıntıya rahatlıkla direniyor ve zarar görmüyor. Yanak yağlarını azaltan, yanak dokusunun sıkılaşmasını sağlayan bu teknoloji ağız içinden uygulanıyor. Tedavi sadece 15-20 dakika sürüyor. Dr. Buket Yıldırım tedaviyi şöyle anlatıyor: “Yağ tabakasına iletilen enerjiyle yağlar eritiliyor, yanak dokusundaki kolajen üretimi artırılarak deri altı dokularda sıkılaşma sağlanıyor. Son derece konforlu bir tedavi ve daha biçimli ve ince bir yanak hattına kavuşmak için 2-3 hafta arayla 2-3 seans yeterli oluyor. İlk seansta çok ciddi sonuçlar alınıyor, tatmin edici sonuçlar en fazla 4 seans gerekiyor. Hatta 2 seansın yeterli olduğu pek çok hasta var. Sonraki yıllarda senede tek bir seans yapılması alınan sonucu korumak için yeterli oluyor.”
Sizin Güçlü Tarafınız Hangisi?
Dr. Yıldırım, çoğu insanda çenenin sol tarafının sağdan daha zayıf olduğunu söylüyor: “Bunun sebebini tam olarak bilemiyoruz ama dünyadaki insanların çoğunluğunda, cinsiyet ya da etnik grup fark etmeksizin durum böyle. Bunun biyolojik bir açıklaması yok. Ayrıca çenenin çok küçük, zayıf ya da içeride olmasının her zaman genetik etkenlere bağlıdır. Bazı durumlarda, zayıf çene profilden bakıldığında daha belirgin olur.”
Ama yüzde daha dengeli bir görünüm yaratmak için çeneyi daha güçlü ya da daha uzun hâle getirmek mümkün. Çabuk çözüm arayanlar için en etkili yöntem ise dolgu maddeleri. Dr. Buket Yıldırım “Sadece 20 dakika içinde, kemik yapınızı değiştirmeden, çenenize dolgu enjekte ederek hacim ve belirginlik sağlamak mümkün. İşlemin en önemli avantajı da değişimi hemen görebilmeniz. Bu uygulamayı çenedeki yapısal sorunları gidermek için de kullanabiliyoruz. Dolgu maddelerinin kalıcılığı 6-8 ay kadardır. Etkinin devamlılığı için bu süre sonunda işlem tekrarlanmalı.”
Düz Yanaklara Hacim Katmak
Yeterince belirgin olmayan düz yanaklar, bazen genetik kaderimizde yazılır, bazen de yaşlanmanın etkilerinden biri olarak ortaya çıkar yanaktaki yağ tabakası yüzün alt kısmına doğru yer değiştirir. Her iki durumda da yanakları yeniden şekillendirmek mümkün.
Dr. Yıldırım, “Çok düz ve yeterince ileride olmayan yanak kemikleri yüzün dengesini bozar. Yanaklara bir miktar hacim verilerek doğal ve dolgun görünümlü bir form yaratılabilir. Hacimli yanaklar yüzün diğer unsurlarının da daha yumuşak ve daha genç gözükmesini sağlar” diyor. “Daha çekici yanaklar yaratmanın püf noktası doğru hyalüronik asit bazlı bir dolguyu, doğru miktarda ve doğru noktalara enjekte etmekten geçer. Doğal bir görünüm elde etmenin sırrı ise işin tekniğinde yatıyor. Yanakların aşırı büyük gözükmemesi için doktorunuzun mevcut hacmi de hesaba katarak dolgu yapması son derece önemli. Uygulama doğru yapıldığında tüm yüzde bir lifting etkisi yaratır. Yanakları şekillendirmek için dolgu kullanmanın en iyi tarafı, sonuçları hemen görebiliyor olmanız ve dolgunun kolajen uyarıcı etkisinin de bulunması.”