Güneşi ikiyüzlü bir dost olarak görmekte fayda var. Güneş lekelerine dikkat etmek gerekiyor. Yaz sonrası ortaya çıkan farklı renk tonlarındaki lekeler ve çiller, sonrasında hayatınızı zorlaştırabiliyor. Güneş ışınlarının cilt üzerinde yarattığı en belirgin etki kahverengi lekelerdir.
Cildin savunma mekanizmaları ne kadar güçlüyse, lekelenmeye karşı da o kadar dirençlidir. Gençlik yıllarınızda saatlerce güneş altında kalsanız bile cilt kendini onarmayı başarır. Cilde rengini veren melanin pigmentleri, ultraviyole ışınları yüzünden artar ve melanin üreten hücrelerin cildin bazı yerlerinde birikmesiyle lekeler oluşur.
Kimyasal peeling yöntemi, tazeliğini, parlaklığını kaybetmiş ve lekelenmiş cildin üst tabakasının değişmesini amaçlar. Cildin daha alt tabakalarında yeniden bir yapılanma sürecini başlatıp daha genç ve sağlıklı, lekesiz ve homojen bir derinin ortaya çıkmasına yardımcı olur. Kimyasal peeling işlemiyle, lekeler tedavi olurken aynı zamanda cildin gençleşmesi de amaçlanır. Cildin sıkılaşmasıyla beraber yüzeyel kırışıklıklarda azalma sağlanır. Çok sayıda kimyasal peeling ajanı olmakla birlikte en sık kullanılanları; meyve asitleri, glikolik asit içeren alfa hidroksi asitler (AHA), triklosetik asit (TCA), salisilik asit, jesner solüsyonu ve kombinasyonlarıdır.
Tedavi hastanın yüzündeki lekelerin derinliğine göre belirlenir. Lekeler yüzeyselse meyve asitleriyle yapılan peeling yeterli olacaktır. Yüzeyel peelingler 2 haftada bir uygulanmak suretiyle 6 seans kadar planlanabilir. Lekeler, cildin daha alt katmanlarındaysa yumuşak peeling tedavileri yetersiz kalacaktır. Bu durumda cildin alt katlarına kadar inebilen TCA peeling tedavisini uygulanır. TCA peelinglerde ciltte 3-7 gün süren kızarıklık ve soyulma görülebilir. Cildin soyulmasının ardından mutlaka güneş koruyucu kremler kullanılmalıdır.